Ekonomide Ani Artış ve Çöküş
ÖZET:
Önemli
Düşünürler
Jean-Charles Sismondi
(1773-1842)
ÖNCE
1776:
Adam Smith Doğal Piyasa güçlerinin (Görünmez El) ekonomik
dengeyi sağladığını söyler.
1803:
Jean- Baptiste Say, piyasanın arz ve talebi kendi
kendine bir denge noktasına taşıyacağını söyler.
1817:
Gali’li sosyal reformcu Robert Owen, aşırı üretim
ve eksik tüketimi, ekonomik darboğazın nedeni olarak görür.
SONRA
1820’ler: Fransız
ekonomist Charles Dunoyer ekonominin döngüsel doğasını tanımlar.
|
Konjonktür dalgalanmaları ekonomik büyüme dönemleri (ekonomide
canlanma ya da genişleme aşamaları) ile ekonominin daraldığı ya da
duraksadığı dönemler arasındaki (bunun
tam tersi de olabilir) geçiştir. Ani artış durumu “boom” çöküş durumu “bust” olarak
anılır. İsviçreli tarihçi Jean-Charles Sismondi ekonomik krizlerin periyodik
olarak tekrarlandığını yazan ilk kişiydi. Ama bu döngüyü bilimsel
kanıtlarıyla ortaya koyan ilk kişi ise Fransız ekonomist Charles Dunoyer
oldu. Sismondi ekonominin üç önemli ismi; Adam Smith, Jean Baptiste Say ve
David Ricardo’nun “piyasa en iyisini bilir” görüşünü sorguladı. Bu üç isim
piyasaya müdahale edilmeden kendi haline bırakılması durumunda ekonomik
dengeye tekrar ulaşılacağına inanıyorlardı. Sismondi, ekonominin dengeye
eninde sonunda ulaşacağını fakat bunun için öncelikle “epey acı çekilmesi” gerekeceğini savunuyordu. (ekonomik kriz,
işsizlik vb.)
Sismondi’nin
Politik Ekonominin Yeni İlkeleri
isimli kitabını yayınladığı 1819 yılına kadar, ekonomistler kısa vadeli
ekonomik artış ve çöküşleri göz ardı ediyor ya da dikkate alsalar bile
bunları savaş gibi bir dış nedene bağlıyorlardı. Sismondi kısa vadeli
ekonomik hareketlerin piyasa güçlerinin doğal sonucu olduğunu (üretimin
aşırı- tüketimin az olması gibi) ve krizin, bu iki denge unsuru arasındaki
artan dengesizlik nedeniyle oluştuğunu gösterdi.
Ekonomide ani artış ve Büyüme dönemleri
Ekonomi
dengeli bir büyüme grafiği çizerken ve işler yolunda giderken işçiler ücret
artışı alabilirler. Daha fazla gelir elde eden aileler daha fazla tüketim
yapar, ekonomi büyür daha fazla mal satabilen firmalar yeni eleman alırlar yeni
işçilerin de artık tüketim yapabilecek paraları vardır ve ekonomi daha da
büyür.
Şirketler pastadan
daha fazla pay kapabilmek için rekabeti kızıştırır ve fiyatları aşağıya
çekerler, bu sefer şirketlerin karlılığı tehlikeye girer, ücretler azaltılır
ve işçi çıkarmaya başlarlar. Diğer bir ifadeyle ekonomik çöküşü takip eden
bir bunalım süreci başlar. İşçi ücretleri ve mal fiyatları talebi yeniden
harekete geçirecek bir dengeye ulaşınca ve krediler daha uygun bir hale
gelince döngü yeniden başlar.
Ekonomik döngülerin
varlığını ispatlayan ilk krizlerden biri İngiltere’de yaşanan 1825 Paniği’ydi, krizin önemi; tamamen iç dengeler kaynaklı olarak gözlemlenen
ilk kriz olmasıydı. Krizi tetikleyen şey İskoç asıllı General Gregor Mcgregor’un
1820 yılında görevli olduğu Güney Amerika’dan Londra’ya dönmesiyle başlar, Güney
Amerika’da Poyais adında bir ülkenin yeni kralı olduğunu, (tabi ki böyle bir
ülke yoktur) İngiltere’ye işgücü ve para
|
bulmak amacıyla döndüğünü söyler. Tanıştığı önemli kişilere bu ülkenin önemli makamlarını ve topraklarını satmaya başlar. Poyais Cumhuriyeti
devlet tahvillerinin Londra piyasasında satılmaya başlaması sonrasında kriz
patlak verir. Hiç olmayan bir ülkeye yapılan spekülatif yatırımlar krizi
tetiklemişti ve krizin etkileri tüm dünya da hissedildi.
Sismondi, Adam Smith’in
laissez-faire yaklaşımını eleştirmiş ve refahın sağlanması ve bu tür periyodik
krizlerin önlenmesi için devlet müdahalesinin şart olduğunu öne sürdü.
Konjonktür
dalgalanmalarının keşfi, ekonomistlerin ekonomiyi farklı bir bakış açısıyla
irdelemesine; ekonomiyi çöküş ve durgunluktan koruyacak yeni stratejiler
geliştirmelerine imkan tanıdı. Keynes, Sismondi ve Dunoyer’in çalışmalarını
zenginleştirerek 20.yüzyılın en önemli teorilerinden biri olan kendi teorisini
ortaya koydu.
Boğa Piyasası ( Bull Market ) ve Ayı Piyasası ( Bear Market )
Ekonomiler;
yukarıda bahsettiğimiz sebeplerle döngüsel olarak büyür, durağanlaşır,
küçülür ve tekrar büyümeye başlar. Ekonomiler gibi ekonomiyi oluşturan
piyasalarda da bu döngü geçerlidir. Ekonomistler büyüme trendinde olan piyasa
ve ekonomilere boğa piyasası –bull market-
küçülme trendinde olan piyasalara ise ayı piyasası –bear market- diyorlar. Merak edenler için;
isimlendirmenin boğanın saldırı yaparken boynuzunu yukarı ivmeyle
sallamasından, ayıların saldırı yaparken pençelerini aşağı yönlü sallamalarından
geldiğini not düşelim. Boğa piyasalar ekonominin yükseldiği dönemlerde söz
konusu olur. Yatırımcılar ekonomik tahminler konusunda iyimserdir ve hisse
senedi alırlar, bunun sonucunda hisse senedi fiyatları daha da yükselir. Ekonomi
durağanlaşmaya başladığında ve veriler eskisi kadar iyimser olmadığında bu
yatırımcılar “ayıcı” olur ve ellerindeki varlıkları satmaya başlarlar. Talep olmaması nedeniyle bu piyasalarda fiyatlar
aşağı yönlü seyreder.
|
Yorumlar
Yorum Gönder