Ekonomide Miktar Teorisi
Para enflasyona yol açar.
ÖZET:
Önemli
Düşünürler:
Jean Bodin (1530 - 1596)
ÖNCE:
Ms.15.yy. Kristof Kolomb’un Amerika
kıtasını keşfetmesinin ardından avrupa kıtasına altın ve gümüş akmaya
başlar.
SONRA:
Ms
18.y:.Ekonomist David Hume, para arzının fiyat seviyesi üzerinde direk etkili olduğunu iddia
eder.
1911:
Irving Fisher, miktar teorisini açıklamak üzere matematiksel bir formül
geliştirir.
1936
: John
Maynard Keynes dolaşımda olan para hızının düşünülenin aksine stabil bir
hızda olmadığını söyler.
1956: Milton
Friedman Ekonomideki para miktarindaki değişimin, insanların gelirleri
üzerindeki etkisinin öngürülebilir olduğunu belirtir.
|
Tarihler 1492 yılını gösterdiğinde
dünyanın en önemli ticaret yolları Osmanlı Devletinin sınırları içerisinden
geçmekteydi. Osmanlı devletinin yüksek ticaret vergilerinden bunalan Avrupalı
tüccarlar ve devletler İpek ve Baharat yollarını kullanmadan Çin ve
Hindistan’a ulaşmanın derdindeydiler. İtalyan asıllı İspanya vatandaşı
Kristof Kolomb İspanya kraliyetinin desteğini alarak Hindistan’a farklı bir
yol bulmak için yola çıktı ve Amerika kıtasını keşfetti.
Osmanlı İmparatorluğu’nun da tarih
sahnesinden silinmesine sebep olacak olaylar silsilesinin başlangıcı olan bu
hadise sonucunda Avrupa devletleri Yeni Dünya da koloni ve sömürge yarışına
başladılar. 16. Yüzyıla gelindiğinde tütün, kakao gibi ticari ürünlerin
yanında Avrupa ya taşınan en önemli maddeler Altın ve Gümüş gibi değerli
madenlerdi. Avrupa’nın zenginleşmesine sebep olan bu sömürgecilik
faaliyetleri sırasında ekonomide anlaşılması zor olaylar yaşanmaya, fiyatlar
daha önce görülmedik ölçüde artmaya başlamıştı. -Enflasyon- Birçok kişi devletin paradaki altın ve gümüş oranını
azaltarak paranın değerini düşürdüğünü söylüyordu. Muhtemelen bu iddia
doğruydu fakat Fransız avukat ve filozof Jean
Bodin fiyat artışlarının temelinde çok daha önemli bir olayın yattığını
ifade etmekteydi.
1568 yılında Bodin Malestoist’nun
Paradokslarına Yanıt adlı eserini yayınladı. O zamanlar fiyat artışı yani
Enflasyona sebep olan tek etkenin
paranın ayarının düşürülmesi olduğu düşünülüyordu. –o dönemin ekonomik
koşulları tibariyla paranın değerini belirleyen asıl şey içerdiği değerli
maden oranıydı- Bodin ise fiyatların
saf gümüş üzerinden hesaplandığında dahi artmaya devam ettiğini kanıtladı.
Ona göre fiyatların artmasının altında yatan temel etken Amerika kıtasından
getirilerek piyasaya sokulan değerli metallerdi.
Bodin düşüncelerinde gerçekten de
haklıydı. Ondan sonra gelen ekonomistler dolaşımdaki değerli madenlerin 3
katına çıkmasıyla, fiyatların 4 kat arttığını kanıtladılar Bodin ise değerli
metallerdeki artışın 2.5 kat olduğunu
Para Arzı…
Aslında Bodin para arzının
enflasyona yol açacağını iddia eden ilk düşünür değildi. 1556 yılında
İspanyol teolog Martin de Azpilcueta
da aynı sonuca varmıştı fakat Bodin ‘in makalesi, arz ve talep yönlü olarak
ekonominin bu iki yönünü ve para arzındaki dengesizliklerin ekonomiye
etkilerini irdeleyen o zamana kadar yapılmış ilk çalışma kabul edilir.
Bu teoriyi kısaca test etmek gerekirse, bir fincan kahvenin fiyatı, aynı
şehrin farklı bölgelerinde neden farklılık gösterir? İstanbul’un lüks bir
semti ile ortalama bir semti arasındaki bu fiyat farkını ortaya çıkaran sebep
nedir? Bu sorunun cevabı zengin müşterilerin kahve için ödeyebileceği daha
çok parasının olmasıdır. Eğer herkesin sahip olduğu parayı iki katına
çıkarırsak alım gücü ciddi oranda artan insanlar kahve için daha fazla para
ayıracaktır, fakat dünya da ve de ülke içerisinde üretilen kahve sınırlıdır.
İki katına çıkan kahve talebi karşısında kahve üretimi bir anda iki katına
çıkamaz ve yoğun talep karşısında kahve fiyatları zamlanacaktır. (açık
arttırma misali kısıtlı miktardaki ürünü kovalayan çok sayıda alıcı olması
fiyatların artmasına yol açar)
|
Jean
Bodin
1530
yılında Fransanın Arden kentinde bir terzinin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Eğitimine Paris te başladı ve Toulouse üniversitesinde devam etti. 30
yaşlarında kralın avukatlığına yükseldi. Hukuk, tarih, politika, felsefe,
ekonomi, ve din konularında kendisini geliştirmiş bulunan Bodin kısa sürede
kraliyet ahalisinin dikkatini çekti ve 1570 ila 1584 yılları arasında Alençon
Dükünün asistanlığını yaptı.
1576 yılında Françoise Troıilliart ile
evlendi ve Fransa’nın Laon kentine kralın temsilcisi olarak atandı. 1589
yılına gelindiğinde Kral III. Henry bir suiskastle hayatını kaybetti ve
ülkede dini bir içsavaş başladı. Hoşgörüsü ile bilinen Bodin bu iç savaş
esnasında ölümden döndü ve 66 yaşında veba nedeniyle yaşamını yitirdi.
Ekonomi alanında Miktar teorisi ni geliştirmesi, Politika alanında ise
Egemenlik konsusundaki görüşleri ile bilinir. “Devlet Üzerine Altı Kitap”
isimli eseri dönemin ve sonraki nesli etkileyen en önemli eserler arasında
sayılsa da pek çok eleştiri almıştır.
|
Irving Fisher in Miktar Teorisini açıklamak için kullandığı terazi şeması |
Yukarıda anlatılan olaylar zinciri
aynı zamanda bir ekonomideki para miktarı ile fiyatlar arasındaki ilişkiyi de
yansıtır. Miktar Teorisine göre para
arzı iki katına çıkarıldığında işlemlerin (yada gelir veya harcamaların) oranı
da iki katına çıkar. Teorinin daha uç noktasında fiyatlar iki katına çıkar
fakat gerçek değeri arttırmayacaktır. Örneğin 1000 lira maşınız var ve bu
parayla 1000 adet simit alabiliyorsunuz, para arzı sağlanarak maaşlar ülke
genelinde 2 katına yükseltildiğinde simit fiyatlarına yükselecek, siz yine 2000
liraya 1000 simit almış olacaksınız.
Gerçek Fiyat ve Nominal fiyat
Bodin’
in fikirleri birçok ekonomiste ilham verdi ve ekonomistler bu fikirleri ileriye
taşıdı. Yeni ekonomistler Bodin in farketmediği bir ayrımın farkına vardılar. Ekonominin
gerçek yönü ile nominal yönü arasında ciddi bir fark olduğunu gördüler. Gerçek fiyat ve Nomimal fiyat olarak adlandırılan bu ayrımda, Nominal fiyatlar
basit bir şekilde cari fiyatlardır, bisiklet almak için ödediğimiz paranın
değeridir, enflasyonla yükselebilir. Gerçek fiyat ise yukarıdaki simit
örneğinde olduğu gibi hesaplanır. Bisiklet yada simit fiyatlarından çok
maaşınızın bu ürünlere, yada bu iki ürün fiyatının birbirlerine oranı önemli
olur. 1 yıl önce 1 bisikletin değeri maaşınızın %50 si kadarsa şuan aynı
bisikletin güncel fiyatı maaşınıızn %40 ına eşitse bu sizin zenginleştiğinizi
gösterir. Bu nedenle ekonomistlerin asıl ilgi alanı Gerçek Fiyat lardır. Miktar
Teorisinin aşırı uçlarına gidildiğinde para arzının fiyatları etkilediği
görülebilir dedik. Fakat para arzının işsizlik ve üretim gibi ekonomik
değişkenlere etkisi sıfıra yakındır. Kısa vadede olumlu gibi görünse de, bu
ekonomik istatistikler başlangıç seviyesine dönecektir. Tüm bunların yanında
ekonomistlerin çalışmaları, nsanların sadece ürün ve hizmetlere değil paraya da
sahip olmak istediklerini ortaya koymuştur.
Miktar Teorisi ve Fisher Denklemi (Müdadele Yaklaşımı)
Miktar teorisinin tam ifadesi
Amerikalı ekonomist Irwing Fisher (1867- 1947) tarafından yapılmıştır. MV=PT matematiksel formülüyle ifade edilen bu denkleme
göre, bir ekonomide para miktarında meydana gelecek olan artma yada azalmalar,
aynı yönde ve aynı oranda ekonomideki fiyatlar genel düzeyine yansıyacaktır.
Miktar teorisi adıyla yayınlanan bu teori daha sonraları Fisher Denklemi olarak anılmıştır.
MV=PT denkleminde
P : Genel
fiyat seviyesini,
T : Bir yılda
meydana gelen işlemleri gösterir.
Bu durumda PT (Fiyatlar x İşlemler)
bir yılda meydana gelen işlemlerin toplam değerini verir.
M : Para
arzıdır, (dolanımdaki para miktarı)
V : Paranın
tedavül, (dolanım) hızını yani, ekonomideki para miktarının bir dönemde
(genelde 1 yıl olarak alınır) kaç kez el değiştirdiği ifade eder.
Bu denklemin sağ tarafı, ekonomide belirli bir dönemde (genelde 1 yıl) el
değiştiren, mal ve hizmet miktarı ile bu işlemlerin ortalama fiyatının
çarpımını ifade etmektedir. (P.T)
Bu denklemin sol tarafı ise, ekonomide dolaşımdaki para miktarı ile paranın el değiştirme
hızının çarpımını (M.V) ifade etmektedir.
Doğal olarak, ekonomideki işlem
hacminin parasal değeri (MV), bu işlemler esnasında yapılan ödemeler toplamına
(PT) eşit olmaktadır. Bu nedenle, mübadele denklemi, basit bir gerçeğin ifadesi
olmaktadır.
Miktar teorisi, nominal ve gerçek
değer arasındaki farkla birlikte paranın ekonomideki etkisini (işsizlik,
üretim, istihdam gibi) nötr olduğu düşüncesini doğurmuştur.
Miktar teorisine getirilen eleştiriler,
Ancak para gerçekten nötr müdür? Fisher denklemine
getirilen getirilen en büyük eleştirilerden biri bu yöndedir. Amerikalı ünlü
ekonomist John Maynard Keynes paranın
ekonomi üzerindeki etkisinin büyük oranda nötr olduğunu fakat kısa vadede üretim ve işsizlik gibi
değişkenleri etkileyeceği görüşündedir. Elde edilen bulgular Fisher Denkleminde sabit kabul edilen
para hızının (V) herzaman sabit olmadığını göstermektedir. Enflasyonun yüksek
olduğu dönemlerde yükselirken enflasyonun düşük olduğu durgunluk dönemlerinde
düşmektedir.
Keynes in Miktar Teorisine getiridği tek eleştiri bu değildi. Keynes, paranın
sadece değişim aracı olarak değil birşeyleri satın almak, zor zamanlarda
kullanmak ve yatırım yapmak içinde kullanıldığını ortaya koydu.
Keynesci
ekonomistler para hızının faizlerle de ilişkili olduğunu yüksek faizin paranın
hızını arttırdığını iddia etmektedir. 1956 yılında bir diğer ABD li ekonomis Fiedman, miktar teorisini savundu
insanların paranın gerçek değerine olan talebinin (gelirinizle ne kadar simit
alabildiğiniz durumu) servetine bağlı olduğunu iddia etti. Friedman bu talebi
tetikleyen şeyin insanların gelir seviyerli olduğunu savundu.
Günümüzde
Merkez Bankları parayı elektronik ortamda basarak devlet borcunu satın almak
için kullanıyor. Parasal Gevşeme olarak
bilinen bu sistemde amaç, para arzındaki ani bir düşüşün önüne geçmektir.
Bugüne kadar gözlemlenen en önemli etkisi devlet borçlanması üzerinde faiz
oranlarını aşağı çekmek olmuştur.
Miktar teorisini açıklayan basit bir şema |
Yorumlar
Yorum Gönder