12.) Ekonomide Tarımın Yeri ve Önemi

Zenginlik Topraktan Gelir.

Ekonomide Tarımın Yeri ve Önemi

ÖZET: Önemli Düşünürler: François Quesnay (1694 - 1774) ÖNCE: 1656: İngiliz ekonomist William Petty irlanda toprakları üzerinde yürüttüğü bllimsel bir çalışma ile irlanda topraklarının ingiltere ordusu için üretkenliğini hesaplar SONRA: 1776: Adam Smith en büyük değer kaynağının toprak değil işgücü olduğunu iddia eder. 1879: ABD li ekonomist Henry George toprak üzerindeki özel mülkiyete karşı çıkarak üretken işgücünün değil toprağın kendisinin vergilendirilmesi gerektiğini söyler 1950 ler: ABD’li ekonomist Thedore Schultz’ un “verimli çiftçi” isimli hipotezitarım faaliyetlerini ekonomik kalkınmanın tam merkesine koyar. 1950: İngiliz ekonomist Richard Stone, dengeli, çift giriş mantığına dayalı ulusal muhasebe yöntemini geliştirir.

Günümüzde  ekonomik kalkınmanın lokomotifi olarak sanayi üretimi olduğu görüşü hakim olsada 1600 lerdebu konuda ciddi görüş ayrılıkları mevcuttu.        17.yy da düşünürler sanayi ürünlerinin üretim fazlası yaratamayacağını düşünüyorlardı. Onlara göre bir birim tarım ürününden 2 birim üretim elde etmek mümkündü ancak sanayi sektöründe girdi ve çıktıların değeri birbirine eşitti her nekadar sanayi üretimi dışlanmasada asıl değer yaratan sektörün tarım sektörü olduğunu iddia ediyorlardı. Tabi sanayi ve imalatın kısır olduğu görüşü daha sonra gelen ekonomistler tarafından çürütüldü. Sanayininde üretim fazlası çıkarabileceği teoriyle kanıtlandı.  Doğal Düzen – Doğanın Düzeni-          Quesnay ın tarımın değerini savunması birçok düşünür için ilham verici oldu, ondan etkilenen birçok yeni nesil ekonomist yetişti ve Fransız Fizyokrat ekolünü kurdular. Aralarında Theodore Schultz’ın da bulunduğu pek çok ekonomist gelişmemiş ülkelerde ekonominin asıl lokomotifinin tarım sektörü olduğunu savundular. Fizyoktarlar ve Fizyokrasi, Fizyokrasi, insan toplumlarının tabii kanunla yönetilmesi. Tabii hukuk felsefesinin düşünce dünyasına egemen olduğu 18. yüzyılda, Fransa'da gelişen bir okul da bu adla anılmaktadır. Okul mensupları, "fizyokratlar" diye tanımlanır. Okulun önde gelen temsilcisi Dr. F. Quesnay’nın eserlerinden biri, Droit Naturel, yani "Tabii Hukuk" ya da "Doğal Haklar" başlığını taşımaktadır.        Dünya Bankası’nın 2008 yılında yaynladığı rapora göre tarım sektöründeki büyüme, azgelişmiş ülkelerde diğer sektördeki büyümeye kıyasla yoksullukla mücadeleye daha fazla katkıda bulunuyor. Ancak günümüz ekonomistleri sanayi ve finans gibi hizmet sektöründeki çeşitliliğin, uzun soluklu ve sağlıklı bir kalkınma için hayati olduğunun altını çiziyorlar. Türkiye’de tarımın yeri ve önemi,       Bugün Türkiye, dünya tarım üretiminde önemli bir yere sahiptir. Tarımsal üretimi kendisine yeten sayılı ülkelerdendir, tahıl üretimi konusunda dünyanın ilk 10 ülkesi içerisinde yer almaktadır. Hayvancılık faaliyetleri içerisinde de – özellikle küçükbaş- önemli bir üretim gücü vardır. Sanayimizin önemli bir bölümü tarımsal ürünlerin işlenmesi ile ilgili sektörlerdir. ayrıca nüfusumuzun önemli bir kısmı tarım sektöründe çalışmaktadır.        Yurdumuzda sanayileşme ve kentleşmeye bağlı olarak tarımın ekonomi içindeki payı giderek azalmıştır. Bu durum sanayileşmenin bir sonucudur. Kaldı ki, tarım hâlâ Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Tarımın yurt içi milli hasılamız içindeki payı % 15’in üzerindedir. Bu pay ABD, İngiltere ve Almanya’da % 2, İtalya’da % 6, Mısır’da % 19, Hindistan’da % 32’dir. Tarım iç ticaretimizde de direkt ve dolaylı olarak birçok sektöre iş hacmi yaratmaktadır.